Artvin Yoldere Köyü Çay Üreticilerinden ÇAYKUR’a Tepki

Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yoldere köyünde çay üreticileri, Çaykur’un kota uygulamasından dolayı mağdur olduklarını dile getirdi. Üretici Mahir Alper, “ÇAYKUR, kota uygulamalarıyla bizi özel sektöre mahkum etti. Çay alımları karaborsaya düştü, bunun sorumlusu ÇAYKUR’dur” şeklinde açıklama yaptı. Kadir Makar isimli köyde bir büfe işleten kişi ise, “Çay üreticileri bile bize ekmeği veresiye alıyor. Bu sezon ikinci veresiye defterine geçtim. Geleceğimiz ne olacak, gerçekten bilmiyoruz” dedi.

Artvin’in Hopa ilçesindeki çay üreticileri, ÇAYKUR’un getirdiği kota ve randevu sisteminden dolayı özel sektöre yönelmek zorunda kaldıklarını belirterek tepki gösterdi.

“ÇAY ALIM SORUNUNUN KAYNAĞI ÇAYKUR”

Üretici Mahir Alper, durumu şu şekilde açıkladı:

“Çaydaki sorunların asıl kaynağı, ÇAYKUR’un uygulamalarında yatmaktadır. Halkı gerçekten zor durumda bırakıyorlar. Özel sektörle yapılan anlaşma hakkında net bilgimiz yok, ancak bir işbirliği olduğuna inanıyoruz. Genel Müdürlük bu durumu inkar ediyor, fakat bunun farkındayız. Bu şekilde üreticiye baskı yapmak anlamsız. Alım konusunda birçok sorun mevcut. Önce 50 alım yapılıyor, sonra 25’e düşürülüyor. Kotayı 80’e çıkarmanın bir mantığı olabilir, ancak bir gün 100, ertesi gün 50, sonra 25 alım yapmak mantıklı değil. Özel sektörle çalışmadığımızı iddia ediyorlar. Ancak biz buna inanmıyoruz. Devlet fiyatını 2026 Ocak’ta ödeyeceğini belirtirken özel sektör peşin ödeme yapıyor, kuru çay olarak alıyor. ÇAYKUR da kota miktarını 50’ye düşürdü, ödemeleri Mart 2026’ya erteledi. Bu, üreticiyi mağdur eden keyfi uygulamalardır. Eğer çay üreticisi olmazsa, onlar da olmaz. Üreticiyi bu şekilde sıkıştırmayın. Şu an devletin belirlediği fiyat 25,5 TL iken özel sektör 15-16 TL aralığında alım yapıyor. Maalesef çay alımında karaborsa yaşanıyor ve bunun sorumlusu ÇAYKUR’dur.”

“ÜRÜNLER TARLADA KALDI, ÖZEL SEKTÖRE MAHKUMUZ”

Yoldereli çay üreticisi Sultan Tosumoğlu, “Şu anda gerçekten zor durumdayız. Çay alım noktaları ürünleri kabul etmiyor, çaylarımız tarlada kaldı. Özel sektöre mecbur kaldık. Özel sektör peşin 17 TL’ye alım yapıyor. Devlet fiyatını ise ancak Mart 2026’da ödeyecek. Giderlerimiz yüksek, gelirimiz ise yok denecek kadar az. İşçilere bile ödeme yapamıyoruz, kendi ceplerimizden veriyoruz. Artık geleceğimiz hakkında endişeliyiz” dedi.

“EKMEĞİ BİLE VERESİYE VERMEK ZORUNDA KALIYORUZ”

Büfe işletmecisi Kadir Makar da şunları söyledi:

“Benim de çayım var, aynı şekilde özel sektöre teslim ettik. Devlet fiyatından ancak Mart 2026’da ödeme alacağımızı biliyoruz. Büfede özellikle çay üreticilerine satış yapıyoruz, veresiye veriyoruz. Birinci veresiye defterini doldurduk, şimdi ikincisine başladık. Ekmeği dahi veresiye vermek zorunda kalıyoruz. Kimseyi kıramıyoruz. “Çayı satarsak ödeme yaparız” diyorlar. Bazen peşin ödeme yapıldığında teslim ediyorlar ama genellikle böyle olmuyor. Sattığımız ürünü geri almak için toptancıya gitmek zorunda kalıyoruz. Eskiden 3 liraya sattığımızı artık 5 liraya satıyorlar. Fakat biz hala 3 lira olarak kaydediyoruz çünkü biz bir banka değiliz. Bu ikinci defterimiz. Geleceğimiz için dua ediyoruz”

Çay üreticisi Hamdi Balmumcu da “Pratikte bedava çay veriyoruz. Herhangi bir karşılık beklemeden 20 kilo çayı nasıl satabilirim? Her gün araç kiralamak mümkün değil. 3 ton çayım var. Kendi isteğimle 17 liradan özel sektöre satış yapmak zorundayım. ÇAYKUR sadece 20 kilo alım yapıyor. Sürekli randevu almak zorundayım ve her seferinde araç kiralama masrafım 600 TL’yi buluyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.