31 Mart’a sayılı günler kala Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Murat Kurum’un çalışmaları hız kesmeden sürüyor.
İstanbul’u karış karış gezen Murat Kurum, son olarak Arnavutköy’de Deliklikaya Özel Endüstri Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti.
Kurum, burada dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Merdiven altı sanayi dediğimiz yerler şehrin içinde bir risk”
İş insanları ve sanayicilere seslenen Kurum, altı sanayi diye tabir edilen birçok işletmenin şehrin içinde kaldığını söyledi.
Afetlerle karşı karşıya kalma ihtimaline karşı sanayi alanlarının daha güvenli noktalara taşınması gerektiğini belirten Kurum, “Merdiven altı sanayi dediğimiz ki bugün birçok afette aslında şehrin içinde bir risk, bir tehdit durumunda olan maalesef şehrin büyümesiyle birlikte içinde kalmış sanayi alanlarımızı böylesi nitelikli alanlara taşımak istiyoruz. Bu alanlara taşırken de vatandaşıma destek olacak, üretimini daha iyi şartlarda yapacak, yine orada altyapısı hazır hem gelen insanımıza daha iyi hizmet verecek hem çalışanımıza hem de üreticimize katma değer sağlayacak adımları atmak istiyoruz.” dedi.
“Altyapısı hazırlanmış, mülkiyet problemleri çözülmüş, lojistik güzergahları tamamlanmış anlayışı sahaya yansıtacağız”
Sözlerine devam eden Kurum, daha sonra İstanbul’da 1,5 milyon ticari ünite olduğunu belirtti.
Kentsel dönüşümde konutlar kadar ticari ünitelerin dönüşümüne de vurgu yapan Kurum, “Biz dönüşümü gerçekleştirirken, bir tarafta sanayi dönüşümünü diğer tarafta konut dönüşümünü gerçekleştireceğimizi ifade ettik. İşte böyle altyapısı hazırlanmış, mülkiyet problemleri çözülmüş, lojistik güzergahları tamamlanmış bir şekilde üretimi artırmak adına adımların atıldığı bir anlayışı sahaya yansıtacağız.” ifadelerini kullandı.
“İstanbul’daki bağımsız bölümlerden 1,5 milyonu ticari ünite”
İstanbul’un Türkiye ekonomisinde lokomotif olduğunu da sözlerine ekleyen Kurum, şunları söyledi:
Merdiven altı sanayi dediğimiz ki bugün birçok afette aslında şehrin içinde bir risk, bir tehdit durumunda olan maalesef şehrin büyümesiyle birlikte içinde kalmış sanayi alanlarımızı böylesi nitelikli alanlara taşımak istiyoruz. Bu alanlara taşırken de vatandaşıma destek olacak, üretimini daha iyi şartlarda yapacak, yine orada altyapısı hazır hem gelen insanımıza daha iyi hizmet verecek hem çalışanımıza hem de üreticimize katma değer sağlayacak adımları atmak istiyoruz. Tabii İstanbul’un bir deprem gerçeği var. İstanbul’da 7,5 milyon bağımsız bölüm var. Bunlara baktığımızda 6 milyonu konut olduğunu düşündüğümüzde 1,5 milyonunun da ticari üniteden oluştuğunu görüyoruz.
“İstanbul ekonomisi Türkiye’nin lokomotifidir”
Ve biz dönüşümü gerçekleştirirken, bir tarafta sanayi dönüşümünü diğer tarafta konut dönüşümünü gerçekleştireceğimizi ifade ettik. İşte böyle altyapısı hazırlanmış, mülkiyet problemleri çözülmüş, lojistik güzergahları tamamlanmış bir şekilde üretimi artırmak adına adımların atıldığı bir anlayışı sahaya yansıtacağız. Bu çok önemli, niye çünkü İstanbul ekonomisi Türkiye’nin lokomotifidir. İstanbul ekonomisi olmasa Türkiye olmaz. İstanbul ekonomisi sağlam olacak, dirençli olacak. İstanbul ekonomisi ayakta duracak ki biz ülke olarak büyüyelim, istihdamımızı ve ihracatımızı artıralım. İnşallah yeni dönemde de ekonomide oyun kurucu bir İstanbul hedefimizle bu çalışmaları yapıyor olacağız.