7 Ekim’de başlayan İsrail zulmü durmadı…
İsrail ordusu 46 gündür, Gazze’deki sivillerin üzerine bomba yağdırıyor.
Bu dünyanın gözü önünde işlenen insanlık suçu nedeniyle 13 binden fazla sivil hayatını kaybetti.
Türkiye, hem sivil kayıpların önlenmesi hem de sorununun kalıcı olarak çözülmesi için büyük bir diplomasi trafiği yürütüyor.
Buna karşın başta olmak üzere Batı, İsrail’in arkasında durarak katliama ortaklık ediyor.
Çözümün önündeki engel: İsrail’in işgal politikası
Sorunun çözülmesinin önündeki en büyük engellerden biri de İsrail’in işgal politikaları ve İşgalci İsrailliler…
İsrail’in bu politikası, Birleşmiş Milletler raporları ve kararları doğrultusunda uluslararası bir ihlal olarak değerlendiriliyor.
Türkiye bu ihlali sık sık gündeme getirerek, kalıcı çözüm için yol arıyor. Bu durum kalıcı çözümde söz sahibi olarak görülen ABD tarafından görmezden geliniyor.
“Meksikalılar Teksas’taki evine el koysa ne yapardın?”
Bunun en çarpıcı örneği, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller’in düzenlediği basın toplantısında yaşandı.
TRT muhabiri Ali Artmaz, Miller’a Batı Şeria’daki işgalcileri hatırlatarak empati kurmasını sağlayacak çarpıcı bir soru yöneltti.
Teksaslı Sözcü’nün ‘yerleşimci’ ifadesi yerine ‘işgalci’ ifadesini kullanan muhabir, “Ben sizin yerleşimci ifadesi yerine Birleşmiş Milletler raporları doğrultusunda işgalci kelimesini kullanmak istiyorum. Teksaslı olduğunuzu söylemiştiniz. Batı Şeria’daki gibi, Meksikalılar ve onlara eşlik eden Meksika askerleri, sınırı geçip sizin ailenizin Teksas’taki evine girip, ‘Bu ev artık bizim’ deseler tepkiniz ne olurdu? Bu işgalci sorununun kalıcı çözümü nedir?” sorusunu yöneltti.
Cevap veremedi
Soru karşısında şaşkına dönen Miller, net bir yanıt veremedi.
Miller, “Kalıcı çözüm bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıdır.” demekle yetindi.